Ev sahibi ve kiracı uyuşmazlıklarına yeni çözümler! Düzenli kira ödemeyene icra takibi

Ev sahibi ve kiracı uyuşmazlıklarına mahkemelerce yeni çözümler üretilmeye devam ediliyor. Son olarak bir dükkan sahibi kiracısının düzenli olarak kira ödememesinden dolayı icra takibi başlattı.

İcra takibi sonrası kiracı 7 gün içerisinde buna itiraz etmedi ve 30 günlük süre boyunca herhangi bir ödeme yapmadı. Bunun üzerine dükkan sahibi tahliye talepli icra takibi başlattı. Kiracı 30 günü geçtikten sonra ödemelerini yaptı. Sonrasında icra takibine dava açarak itiraz etti. Mahkemeden ise dikkat çeken bir karar çıktı.

‘KİRACI 30 GÜN İÇİNDE ÖDEME YAPMADI, TAHLİYE HAKKI DOĞDU’

Milliyet’in haberine göre; Avukat Gizem Gonce, dava sürecine ilişkin detayları anlattı. Gonce konuşmasında şu ifadeleri kullandı: “Müvekkilimiz burada dükkan sahibi ve kiracısı düzenli olarak kirasını ödemiyor. Dükkan sahibi kiraların ödenmemesinden dolayı kiracı aleyhine icra takibi başlattı. Bu icra takibinde 7 gün içerisinde itiraz edilmezse icra takibi kesinleşiyor, 30 gün içerisinde de kiracıya İcra, İflas Kanunu uyarınca kira bedellerini ödemesi hususunda emir gönderildi.

30 günlük sürede kiracı bir ödeme yapmadı. Aynı zamanda tahliye talepli olarak da icra takibi başlatıldı. 30 gün içerisinde icra takibinde ödeme yapılmazsa ve 7 gün içerisinde itiraz edilmezse bu noktada mülk sahibinin kiracıyı tahliye etme hakkı doğuyor. Bunun üzerine mülk sahibi kiracı aleyhine tahliye edilmesine ilişkin süreç başlattı.

‘KİRACI İTİRAZ ETTİ, YEREL MAHKEME TAHLİYEYE KARAR VERDİ’

Kiracı tahliye edeceğini ve süre verilmesini istedi. Ödemesi gereken bedelleri ise 30 gün geçtikten sonra ödedi. Sonrasında yapılan icra takibine dava açmak sureti ile itiraz etti. Fakat itiraz etmesi sonrasında sonuç alınamadığından dolayı yerel mahkeme itirazın geçersiz olduğunu ve kiracının tahliyesine karar verdi. İcra takibi sonrası kiracı 7 gün içerisinde buna itiraz etmedi ve 30 günlük süre boyunca herhangi bir ödeme yapmadı. Bunun üzerine dükkan sahibi tahliye talepli icra takibi başlattı. Kiracı 30 günü geçtikten sonra ödemelerini yaptı. Sonrasında icra takibine dava açarak itiraz etti. Mahkemeden ise dikkat çeken bir karar çıktı.

MAHKEMEDEN DİKKAT ÇEKEN KARAR: İHTARNAMEYE GEREK YOK

Sonrasında süreç istinaf mahkemesine taşındı. İstinaf mahkemesi kararında ise somut olayda usulüne uygun ödeme emrinin tebliği üzerine davalı kiracı tarafından kira ilişkisine ve kira bedeline açıkça itiraz edilmediğinden, kira ilişkisi ve kira bedelinin kesinleşmiş olduğu, kiracının temerrüde düşmesi için noter kanalı ile ihtarname çekilmesi ya da sözlü bildirimde bulunulmasının gerekmediğine hükmedildi.

‘İSTİNAFA GEREK GÖRÜLMEDİ’

Ödeme emrinin tebliği üzerinden 30 günlük süre geçtikten sonra yapılan ödemenin tahliyeye engel teşkil etmediği, kira borcunun ödendiğinin dosyaya sunulan delillerle ispat edilemediği anlaşıldığından bu tahliyenin şartlarının oluşmasıyla kiracının istinaf sebeplerinin yeterli olmadığı anlaşıldığından dolayı ilk derece mahkemesinin kararı hem maddi olay hem de hukuka uygunluk bakımından incelemeye tabi tutularak tespit edilen yargılama hatalarını bizzat düzeltme amacıyla yapılan inceleme sonucunda duruşma yapılmasına gerek olmadan istinaf sebeplerinin yerinde olmadığına karar verildi.

‘KİRACI İHTARNAME GÖNDERİLMEDEN TAHLİYE EDİLDİ’

Bu davada önemli olan şey ise hep kiracıyı çıkarmak için iki haklı ihtara gerek görülüyordu. İki kere kiracıyı uyarmak gerekiyordu. Bu noktada kiracıyı uyarmadan yani ihtar göndermeye gerek kalmadan, eğer kiracı ödeme yapmıyorsa tahliye talepli olarak icra takibi başlatılması gerekiyor. Bu icra takibine 7 gün içinde itiraz etmezse ve 30 gün içerisinde ödemezse kiracının tahliye durumu söz konusudur.”

Sonrasında süreç istinaf mahkemesine taşındı. İstinaf mahkemesi kararında ise somut olayda usulüne uygun ödeme emrinin tebliği üzerine davalı kiracı tarafından kira ilişkisine ve kira bedeline açıkça itiraz edilmediğinden, kira ilişkisi ve kira bedelinin kesinleşmiş olduğu, kiracının temerrüde düşmesi için noter kanalı ile ihtarname çekilmesi ya da sözlü bildirimde bulunulmasının gerekmediğine hükmedildi.