14°
Antik Çağ’ın büyük coğrafya bilgilini Amasyalı Strabon, MS 17-18 yıllarında Kyzikos’u ziyaret eder ve hayran kalır. Ünlü eseri, “Coğrafya” adlı kitabında da Kyzikos’un büyüklüğünden ve güzelliğinden söz eder, tarih sahnesindeki önemini büyüleyici bir şekilde yansıtır. Bizlere o dönem ile ilgili eşsiz bilgiler sunar. Sonrasını biliyorsunuz. Kyzikos çok büyük bir depremle yok olur. 2005 yılına geldiğimizde ise kazılar yapılır, bu antik kent tekrar gün yüzüne çıkmaya başlar, bu süreç günümüze kadar uzanır ve güncel bilgilere göre, “Evet, güncel bilgilere göre,” demeyi çok isterdim ama işte hepsi bu kadar. Hiçbir güncel bilgi yok!
Yine de anlatayım. Amasyalı Strabon’un o dönemde yaptığını, günümüzde yapmayı çok görenler, nedendir bilinmez ama basın mensuplarıyla bilgi paylaşmaktan çekinirler. Tarihe not düşsün, hikâye şöyle; Gazeteciler, Kyzikos’taki güncel gelişmelerle ilgili yazılı ve görsel haber yapmak isterler. Kültür ve Turizm Bakanlığı’ndan bunun için izin alırlar ve Kyzikos’un yolunu tutarlar. İşin başındakiler, gazetecilerin görüntü almasına izin vermezler ve bilgi paylaşımında bulunmayı da reddederler.
Hikâyenin geri kalanı ise şöyle; İsteyen herkes, Kyzikos’a elini kolunu sallaya sallaya girip çıkabilir, hiçbir güvenlik önlemiyle asla karşılaşmaz. Hatta birisi kazı alanında dolaşırken bir antik sikke bulabilir ve gerisi tamamen vicdanına kalır ya da bu sikkelerin benzerlerini eBay adlı internet sitesi üzerinden sipariş edebilir ama birazcık beklemesi gerekir. Çünkü bu sikkeler yurt dışından kargolanacaktır. Beklerken de eminim ki, “Bu sikkelerin yurt dışında ne işi var acaba?” diye sorgulamaya zamanı olacaktır. Tabi o bunu sorgularken sikke gümrükte takılacak ve yargı süreci de başlayacaktır.
Amasyalı Strabon’un kaleme aldığı Kyzikos, günümüzdeki Kyzikos’a dair sırlarla birleşirken, hikâye tamamlanmaktan uzak duruyor. / Umut Osman Sunci
